
Tekrardan hoş geldiniz. Geçen hafta Sherlock'un incelemesini yazmıştım. Bu hafta Prison Break adlı aksiyon/gerilim dizisini inceleyeceğim.
Dizi Hakkında Genel Bilgiler
Prison Break'in 4 sezonu vardır ve 5. sezonunun çıkması planlanmaktadır. 1., 2. ve 4. sezonunun 22, 3. sezonunun 13 bölümü vardır. Bir bölümü yaklaşık 40 dakikadır. İlk bölümü 29 Ağustos 2005, son bölümü 15 Mayıs 2004'te yayınlanmıştır. Paul Sheuring tarafından yazılmıştır. Başrolünde Wenthworth Miller, Dominic Purcell, Sarah Wayne Callies, Robert Knepper gibi oyuncular vardır.
Dizinin Konusu
![]() |
Micheal Scofield ve hapishane dövmesi |
Micheal Scofield(Wenthworth Miller) bir çeşit zihin hastalığına sahiptir ve bu ona ileri bir zeka üstünlüğü sağlamaktadır. Plan yapma konusunda çok iyidir. Kendisi bir mimardır. Kardeşi Lincoln Burrows(Dominic Purcell) başkan yardımcısının kardeşini öldürmekle suçlanır ve bir komplo teorisinin kurbanı olur. Cezası ölümdür. Micheal kardeşinin suçsuz olduğuna ikna olunca onu Fox River hapishanesinden kurtarmak için plan yapmaya başlar. Hapishane, Micheal'ın çalıştığı şirketin bir projesidir ve planlarının çizilmesine yardım etmiştir. Micheal, hapishanenin planlarını vücuduna sadece kendisinin anlayabileceği şekilde dövme yaptırır. Kendisinin yakalanmasını ve Fox River'a gönderilmesini sağlayacak bir banka soygunu girişiminde bulunur ve istediği gibi Fox River'a gönderilir. Burada planını uygulamaya koyulur fakat bazı şeyler umduğu gibi gitmez. Bazı mahkumlar onun bir şeyler çevirdiğini anlarlar ve ona katılmak isterler. Mahkumlar dışında gardiyanlar da büyük bir sorundur ve aynı zamanda kardeşinin idamına kadar olan zamanı da yenmek zorundadır. Bunları yaparken de kardeşinin adının temize çıkarmayı denemektedir ve onlara Veronica Donavan yardım etmektedir. Ne yazık ki iş hapisten kaçtıktan sonra bitmez. Komplo teorisini kuran ve genel olarak "Örgüt" diye adlandırılan kuruluşa karşı bir mücadele başlar.
Bu dizi hem iyi, hem de kötü. İzlenmeyecek kadar değil ama bir yerden sonra kendisini fazla tekrar ediyor ve izleyiciyi sıkmaya başlıyor. Bu his 2. sezonun sonlarına doğru başladı bende. Ama 1. sezonu mükemmel. Zaten hapisten kaçma kısımını bu sezon anlatıyor. Atmosferi olsun, karakterleri olsun bayağı bir ilgi çekici.
![]() |
Hapishaneden kaçmaya çalışan grubumuz |
Sonraki sezonları da fena değil ama ilk sezonun tadını veremiyor. İlk sezonunda yakalanacaklar mı, bu işin içinden nası kurtulacaklar, şu bizimkileri ele verecek mi diye çok stres oldum. Kahramanlarımızın yanındaymışım gibi kendi hayatımı tehlike de hissediyordum. Bir başka özelliği ise gerçekleşen herhangi bir olayın iyi mi kötü mü olduğunu anlayamamak. Örneğin kahramanlarımızdan birinin kaçmaya zaten ikna ettiği oda arkadaşı gidiyor ve işlerin daha yavaş ve zor ilerleyeceğini düşünüyoruz. Ama yeni gelen eskisinden daha iyi çıkıyor ve bizimkilere daha kolay geliyor. Çok basit bir örnek verdim çünkü hikayeyi ele vermek istemiyorum.
![]() |
Lincoln Burrows |
Diğer sezonlara gelirsek, ilk sezonla az önce anlattıklarımla çok farkları yok ama yine de sıkıyor. Bence bunun nedeni atmosfer değişikliği. O güzelim hapisaneden kaçınca bir hevesle izlemeye başladım 2. sezonu. Fakat 1. sezonun detaylarla olan ilişkisini yakalayamamışlar. Daha çok kovalamaca işine çevirmişler. İlk sezonda küçük bir alanda geçiyordu belki ama en küçük çiviye kadar önemliydi bu alan. Sonraki sezonlarda bu pek yok. Benim en sevdiğim yönlerden birisiydi hapishanenin dövmesi. Dizinin en ikonik özellikleriden birisiydi. 1. sezon dışında hiçbir işe yaramıyor. Çöp.
Özetlemek gerekirse bence Prison Break çok iyi bir dizi ama bu derecelendirmenin büyük bir kısmını ilk sezonuna borçlu.
Bu hafta da okuduğunuz için sağ olun. Gelecek hafta görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder