Inception Film İncelemesi

      Tekrardan merhabalar. Son yazımda bir oyundan bahsetmiştim. Bu hafta ise tekrardan bir filmi inceleyeceğim. Bahsedeceğim filmin adı Inception.



      Film Hakkında Genel Bilgiler
  
      Christopher Nolan tarafından yazılan ve yönetilen bilim kurgu filmi, 2010 yılında çıkmıştır. Oyuncu kadrosu ise çok iyidir. Başrollerinde Leonardo DiCaprio, Marion Cotillard, Ellen Page, Joseph Gordon-Levitt, Tom Hardy gibi oyuncular vardır. IMDb'de 8,8 puan alarak en iyi puan alan 14. filmdir. Film süresi 2 dakika 28 saniyedir. 


     


                                                   Filmin Konusu
 

Dom Cobb

      Dom Cobb (Leonardo DiCaprio) bir rüya hırsızıdır. Yani başka insanların zihnine girip bilgi çalarak hayatını kazanır. Bunu da zihnin en güçsüz olduğu anda yani kişi rüya görüyorken yapar. Cobb, işi yüzünden çok kayıp yaşamıştır. Ülkesi Amerika'dan sürülmüştür ve çocuklarını görememektedir. Bir gün bir iş adamı kendisine bir iş teklif eder. Cobb eğer işi başarırsa kendisine Amerika'ya dönebileceği sözü verilir. Ancak bu iş normalde yaptığı gibi bir hırsızlık değildir. Bu sefer bir zihne büyük bir değişiklik yaratacak bir fikir ekmelidir. Bu zordur çünkü düşünce kendi kendine oluşan bir şeydir. Cobb ise bunu yapmaya kararlıdır. Kendisine bir takım kurar ve hemen işe koyulur.

Hayal gücü ile rüya değiştiriliyor.

     Bu film, benim sıkıldığım zaman yapacak hiçbir şeyim yoksa halen izlediğim bir film. Çünkü çok güzel ama karmaşık bir hikayeyi anlatıyor. "Rüyalarda fizik nasıl çalışıyor, istediğimiz her şeyi düşünmenin zararları neler, başkasının zihni, bizim ona girdiğimizi anlayınca ne oluyor ?" gibi birçok şeyi açıklıyor film. Bir de rüya içinde rüya da işin içine girince filmi tek bir oturuşta anlamak biraz zor oluyor. Bunun sebebi ise bir yandan da karmaşık denilebilecek bir hikayenin işlenmesi. Tam konsantre olarak izlenmesi gereken bir film. Özellikle sonunu çok sevdim. Gerçekten insanı düşündürüyor.

Cobb'un kurduğu takım

      Tabi ki film sadece kurgudan ibaret değil. İçinde tam tadında aksiyon, drama ve espiri var. Oyunculuklar zaten çok güzel. Karakterlere kendimi çok yakın hissettim. Ama özellikle Cobb'a odaklandığı için benim de favorim o. Bu filmi hala izlemediyseniz (veya anlamayıp sevmedim diyerek bıraktıysanız) tekrar izlemenizi öneririm. Pişman olmayacağınızdan eminim.


  

       Bu yazımında sonuna gelmiş olduk. Sonraki haftalar da görüşmek üzere. Okuduğunuz için teşekkürler. 

Skyrim Oyun İncelemesi

     Herkese tekrardan merhabalar. Geçen hafta Fallout 4 oyununu incelemiştim. Bu yazımda da tekrardan bir oyun inceleyeceğim. Oyunumuzun adı Elder Scrolls V : Skyrim.

     
       Oyun Hakkında Genel Bilgiler

    Skyrim, Elder Scrolls serisinin 5. oyunudur. Bir rol yapma oyunudur.  Fallout serisini yapan Bethesda tarafından yapılmıştır. Zaten Fallout'a çok benzer. 11 Kasım 2011 günü piyasaya çıkmıştır. Çıktıktan sonra sadece 2 günde 3,5 milyondan fazla satmıştır. Toplamda ise 30 milyon civarı kopya satarak en çok satan 10. oyun olmuştur. Kötü yorum yapanların oranı çok azdır. Oyun aynı zamanda oyuncuların ürettiği modları ile de ünlüdür. 


                                                                                            Oynanış ve Mekanikler

Bir elde kılıç, bir elde ateş ejderhaya karşı

    Skyrim, oynanış bakımından genel olarak çok iyi bir oyun. Ama kusurları bol. İlk olarak mekaniklerinin (ben çok sevsem de) yavaş ve hantal olduğunu söylemem gerek. Savaşırken aksiyonu yavaşlatıyor. Bunun yanında bir sürü oyun hataları da var. Ancak bu hataların çoğu sizi sinir etmektense güldürüyor. Bu iki olay dışında oyun mükemmel. Bir elinizde kalkan, diğerinde oyundaki en güçlü kılıç önünüze çıkan her şeyi darmaduman etmek çok hoş doğrusu. Eğer "Ben bir savaşçı olmak istemiyorum" derseniz yıldırımlar ve buzlar ile savaşan bir büyücü de olabilirsiniz. Bunu da mı beğenmediniz ? O zaman gölgelere karışıp bir hançer ve ok ile düşmanlarınızı teker teker avlayabilirsiniz. Ancak bence en iyisi bir elime kılıcı diğerine ateş topunu alarak aksiyonun ortasına atılmak. 

      Harita, Mekanlar ve Atmosfer

Skyrim'in doğasına bir bakış

   Fallout'u güzel yapan yönlerden en önemlisinin zengin içeriğe sahip olması demiştim. Skyrim ondan kat kat daha dolu bir oyun. Haritası daha büyük. Görev çeşitliliği daha fazla ve daha çok eşya var. Katılabileceğiniz birbirinden eğlenceli görevler veren gruplar var. Örneğin Müttefiklik denen grup onura önem veriyor ve insanlara yardım etmek için yaratık avlıyor. Başka bir grup olan Kara Kardeşlik ise size altın karşılığında insan öldürmenizi söylüyor. Siz ise ikisine de katılıp istediğiniz gibi eğlenebiliyorsunuz. Oyunun atmosferi ise sizi eski zamanlara götürüyor. Krallar arasındaki politik kavgalar, gizemli geçmişi olan canavarlar ve tabi ki oyunun ana odağı olan ejderhalar. Bunların hepsi çok güzel bir doğa ortamında geçiyor, yer yer yeşillik, yer yer karlı... Oyunun ek içeriklerini de alırsanız oynanış süresi 200 saati buluyor.


                                                                                Hikaye

Alduin

    Çok uzun bir zaman önce, kehanetlerde dünyayı yok edeceği söylenen ejderha tanrısı Alduin'e karşı insanlar büyük bir savaş verir ve kazanırlar. En azından öyle düşünürler. Aslında onu zamanda ileri göndermişlerdir. Alduin tekrar geldiği zaman ölü ejderhaları tekrar diriltmeye başlar. Bir ara bizim  oynadığımız karakteri yanlışlıkla idamdan kurtarır. Bizim karakterimiz aslında kehanette Alduin'i durdurabilecek tek kişi olan Ejderdoğan'dır. Bir insanın vücuduna ancak bir ejderin ruhuna sahip olan karakterimiz ejderhaların ruhunu emerek onları bir daha geri gelmeyecek şekilde öldürme yeteneğine sahiptir. Aynı zamanda ejderhaların dilini doğuştan öğrenme eğilimi olduğu için onlar gibi ağzından ateş veya buz gibi şeyler püskürtebilir. Karakterimiz bu yeteneklerini keşfettikten sonra Alduin'i durdurmak için zorlu bir yolculuğa çıkar.

Ejderha Thomas'a karşı büyük bir mücadele

      Kendi Görüşlerim

     Dediğim gibi bol içeriğe sahip olan çok kaliteli bir oyun Skyrim. Eski olsa bile hala yeni kalmayı başaran bir oyun. Çünkü oyunun modları var. İnsanlar bir sürü içerik üretmiş ve hala üretmeye devam ediyorlar. Bu modlar oyunu o kadar değiştiriyor ki yepyeni bir oyun çıkıyor karşınıza. Dediğim hantal mekanikleri geliştiren yararlı modlar da var, ejderhaları Tren Thomas yapan eğlenceli modlar da. Zaten kendi başına dolu bir oyuna oyundakinden daha çok içerik üretilince oyunun unutulması zorlaşıyor. Ben de bu yüzden bu oyunu çok beğeniyorum. Çok sağlam bir temel üzerine kullanıcılar tarafından inşa edilen bir gökdelen. Bu yüzden de çok seviliyor. 



     Bu haftaki yazım da burada sona eriyor. Okuduğunuz için teşekkür ederim, daha sonra görüşmek üzere.