30 Kasım 2016 Çarşamba

Back to the Future Film İncelemesi


Back to the Future Film İncelemesi 

  Önceki blogumda kendimden ve ne tür içerikleri paylaşacağımdan bahsetmiştim ve dediğim gibi bir film incelemesi yazıyorum bu hafta ve filmimizin adı Back to the Future (Geleceğe Dönüş). Yazdığım yorumlamalar benim yorumlarım ve kişisel görüşlerimdir. Farklı düşünen veya bana katılmayan olabilir. Ben de zaten filmler üzerinde bir usta değilim.

   Back to the Future benim çok sevdiğim bir film çünkü izlediğim ilk bilim kurgu filmlerinden birisi ve çok sevdiğim bir konuyu ele alıyor : zaman yolculuğu. Zaman yolculuğunun yararlı yönlerini de tehlikelerini de bence çok güzel aktarmış. 

   Back to the Future başrollerinde Micheal J. Fox, Christopher Lloyd, Thomas F. Wilson gibi oyuncuları bulunduruyor. Yönetmen koltuğunda ise Robert Zemeckis oturuyor. Ünlü film sitesi IMDb'deki film puanı 8,5/10 , yerli film sitesi Beyazperde'de ise 4,7/5. İki tane devam filmi, bir video oyunu ve çizgi roman serisi vardır. 

   Genç bir çocuk olan Marty McFly'ın başından geçenleri ele alır. Dr. Emmett Brown yakın dostu Marty'i bir deneyinde ona yardım etmesi için çağırır. Bu deneyi DeLorean marka bir arabanın içine bir montelenmiş bir zaman makinesidir. İkilimiz deney yaparken teröristlerin saldırısına uğrarlar, Emmett ölür ve Marty kaçmak için zaman makinesine binerek yanlışlıkla 1955 yılına gider. Marty burada annesiyle babasının tanışmasını engelleyerek kendisini varoluştan silinme tehlikesiyle karşılaştırır. Aynı zamanda 1985 yılına geri dönebilmek için zaman makinesine gerekli enerjiyi sağlamalıdır. Kahramanımız bunlarla uğraşırken yalnız değildir çünkü yanında ona yardım eden Emmett Brown'un genç hali vardır.



  Benim filmle ilgili en sevdiğim yön belirttiğim gibi zaman yolculuğu. Bu konuyu bu kadar ilginç kılmasının sebebi ise ailesinin ve kendisinin geleceğini nasıl etkilediği. Babasının özgüvenini yerine getirerek ailesinin zengin olduğu bir gerçekliğe dönen ve hatta belki de adının Marty olmasını sağlayan kendisi. Benim en sevdiğim yönü ise dostu Emmett'ın hayatını kurtarması. Çünkü benim de çok yapmak istediğim bir şey bu. Zaman da yolculuk ederek hayatları geliştirmek veya kurtarmak. 

   Kısaca özetlemek gerekirse Back to the Future herkesin az çok sevebileceği türden bir film ve aynı zamanda bir klasik. İzlemeyen herkese tavsiye ediyorum. Benim kişisel puanım 9/10. Bir puanı da zaman yolculuğu hakkında mantıklı bulmadığım yerlerden kırdım. Örneğin Marty kendi zamanına geri döndüğünde neden yeni zamanda olanları hatırlamıyordu ?

   Bu haftaki konum bu kadardı. Gelecek hafta umarım tekrar blogumu okumak için zaman ayırırsınız. Okuduğunuz için teşekkürler.


18 Kasım 2016 Cuma

İlk Deneyim


  Merhaba Dünya !

        Herkese merhaba. Benim adım Doruk Özgenç ve bu benim ilk blog deneyimim. Daha önce (ben de dahil) insanlar okusun diye duygularımı ve düşüncelerimi hiç yazıya dökmedim ama çok zorlanacağımı düşünmüyorum. 
         İlk olarak kendimden bahsedeyim. 6 Aralık 2001 doğumlu bir lise öğrencisiyim. Saint Joseph Lisesinde hazırlık sınıfındayımÇalışmayı sevdiğim söylenemez ama sorumluluklarımı yerine getiririm. İnanılmaz bir " Star Wars hayranlığım" vardır. Yapmaktan zevk aldığım şeyler arasında kitap okumak, müzik dinlemek ve bilgisayar programcılığı  gelir. Ama en büyük eğlencem arkadaşlarımla bilgisayar oynamak. Aynı zamanda yelkenciliğe yeni başladım.
       Kendimle ilgili bilgi verdiğime göre şimdi size bloğumda paylaşacaklarımdan bahsedeceğim. Bu blogda sevdiğim konulardan bahsedeceğim. Dolayısıyla beni modadan veya tarihi eserlerden bahsederken pek fazla göreceğinizi sanmıyorum. Burada daha çok filmlerden, bilgisayar oyunlarından, günlük yaşantımdan ve bazen eski anılarımdan bahsedeceğim. 
        Şimdiden benim yazılarımı okuyan veya beni takip eden herkese çok teşekkür ederim. Sonraki yazılarımda görüşmek üzere.